terkedilişim
1 sayfadaki 1 sayfası
terkedilişim
Dudaklarımın arasına kondurduğum son sigaramı uzattım ateşine. Çakmak söndüğünde çıtırdayarak alev aldı tütünüm. Dumanını bıraktı deniz esintisine. Oturduğum bankta, sigaramla dalıp gittim; Karşıyaka’ya, vapurlara, martılara. Kordondayım. Yalnız, yaşlı, bitik. Denizime bakıyorum, insanın sevdiğine baktığı gibi. Esintisi bol, dalgaları coşkun Ege’nin yine. Düşüncelere daldım onca geçen senelere, anılara ve bir de o bahara…
Yine bu cennet yerdeydim, yine bu bankta. Tek bir fark vardı bugün ile arasında o günün. Yanımda bana eşlik eden sigara ve çakmağım değil, sevgilimdi. Ela gözlerinde delikanlılığımı keşfettiğim yarenim. Ama bu sefer o da farklı. Konuşmuyor, dudaklarını aralamıyordu. Sarı saçlarının her bir teline kendimi adadığım kadın yanımda sus pus olmuştu. Ege mavisinde bir şeylerin cevaplarını arıyordu, dalmıştı uzaklara. Elimi uzattığımda pamuk tenine çekivermişti elini. İçim parçalanıyordu, lokma lokma kordona yayılıyordum. Göz pınarları iyice dolmuş olmalıydı ki bırakıvermişti bir damla irice yaşı. Mavi ceketinin kolunda bana ağlamıştı damla. Parmağımı damlayı almak için uzandığımda çekmişti yine kolunu benden çok uzaklara. Paramparçaydım artık, bitmiştim. Sebebi belirsiz bir engel ikimizi ayırmıştı. Kıpkırmızı dudaklarını aralamıştı, “hah konuşacak artık, söyleyecek sebebini bu zindanlığın” diye umutlandığımda yüzümü bir tebessüm kaplamıştı. Ama konuşmamış, ellerini titreyen dudaklarına götürmüştü. Derin bir nefesin ardından bana çevirmişti buğulu gözlerini. Ben ise donakalmış, ağlayan bedenime laf geçirme aşamasındaydım. Gözlerini kapatıp son busesini kondurduğunda, dudaklarıma anlamıştım gideceğini. “Dur,gitme!” dememe fırsat vermeden eliyle ağzımı kapatıp ayağa kalkmıştı. Ve gitmişti arkasına bakmadan, parçalanmama aldırmadan. Onca sevdaya, gözyaşına rağmen; gitmişti…
Yıllar sonra bugün, bu bankta onu arıyorum; dağılışımı. Kalbim acıyor. Simsiyah gözlerimle, kırış kırış tenimle, kırlaşmış saçlarımla; her şeyimle onu arıyorum. Terk edilişime haykırıyorum bu banktan. Sigaram bitiyor. “Son fırt” dedikleri son nefesi de ciğerlerime çekiyorum ve İzmir’e son kez bakıyorum. Kalbim yeniliyor acısına bunca yılın ardından, gözlerim kapanırken vücudum ağırlaşıyor.
O banktayım; son kez onu öptüğüm, kokladığım bankta. O banktayım yalnız ve ölü…
Yine bu cennet yerdeydim, yine bu bankta. Tek bir fark vardı bugün ile arasında o günün. Yanımda bana eşlik eden sigara ve çakmağım değil, sevgilimdi. Ela gözlerinde delikanlılığımı keşfettiğim yarenim. Ama bu sefer o da farklı. Konuşmuyor, dudaklarını aralamıyordu. Sarı saçlarının her bir teline kendimi adadığım kadın yanımda sus pus olmuştu. Ege mavisinde bir şeylerin cevaplarını arıyordu, dalmıştı uzaklara. Elimi uzattığımda pamuk tenine çekivermişti elini. İçim parçalanıyordu, lokma lokma kordona yayılıyordum. Göz pınarları iyice dolmuş olmalıydı ki bırakıvermişti bir damla irice yaşı. Mavi ceketinin kolunda bana ağlamıştı damla. Parmağımı damlayı almak için uzandığımda çekmişti yine kolunu benden çok uzaklara. Paramparçaydım artık, bitmiştim. Sebebi belirsiz bir engel ikimizi ayırmıştı. Kıpkırmızı dudaklarını aralamıştı, “hah konuşacak artık, söyleyecek sebebini bu zindanlığın” diye umutlandığımda yüzümü bir tebessüm kaplamıştı. Ama konuşmamış, ellerini titreyen dudaklarına götürmüştü. Derin bir nefesin ardından bana çevirmişti buğulu gözlerini. Ben ise donakalmış, ağlayan bedenime laf geçirme aşamasındaydım. Gözlerini kapatıp son busesini kondurduğunda, dudaklarıma anlamıştım gideceğini. “Dur,gitme!” dememe fırsat vermeden eliyle ağzımı kapatıp ayağa kalkmıştı. Ve gitmişti arkasına bakmadan, parçalanmama aldırmadan. Onca sevdaya, gözyaşına rağmen; gitmişti…
Yıllar sonra bugün, bu bankta onu arıyorum; dağılışımı. Kalbim acıyor. Simsiyah gözlerimle, kırış kırış tenimle, kırlaşmış saçlarımla; her şeyimle onu arıyorum. Terk edilişime haykırıyorum bu banktan. Sigaram bitiyor. “Son fırt” dedikleri son nefesi de ciğerlerime çekiyorum ve İzmir’e son kez bakıyorum. Kalbim yeniliyor acısına bunca yılın ardından, gözlerim kapanırken vücudum ağırlaşıyor.
O banktayım; son kez onu öptüğüm, kokladığım bankta. O banktayım yalnız ve ölü…
gül__07- SüPeR MoDaRoTöR
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 12/10/07
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz